7 Ekim 2012 Pazar

Laboratuar Hatiralari - 1

Laboratuar...
Simdi calismakta oldugum yere ilk adimimi attigim zaman urkutucu gelmisti. Insani bilmedigi seyler korkutur ya biraz, oyle iste. Cesit cesit aletler, tupler, icinde turlu sivilarin ve tozlerin oldugu siseler, kutularin icinde mililitrelik tupler, pipetler, santrifuj aleti, hood, incubator, well, mikroskop, shaker, vortex... Baslangicta, nasil dokunacaginizi bile bilmeyince zor oluyor, misafir gibi hissediyorsunuz kendinizi. Benim gibi, doktorluk egitimi alirken, laboratuar ile pek temasi olmamis birisi icin, tmaamen yabanci bir ortama girmek, yeni bir dil ogrenmek gibiydi ilk zamanlar. Aslinda hala da oyle, ogrenmeye devam ediyorum ama o ilk zamanki urkme gecti en azindan.
Calismakta oldugum iki ayin sonunda anladigim kadari ile, bir deney yapip bilgi uretmek kolay bir is degil. Bir deney yapip sonucunu gormek, bir proteinin var olup olmadigini anlamak bile, deneyi planlama asamasindan itibaren bir haftayi bulabiliyor. Benim gibi acemi icin, bu sure genelde daha fazla oluyor, cunku deneyin bir yerinde hata yapiyorum ve ya en bastan, ya ortadan almak zorunda kaliyorum:) Bazen diyorum ki, artik hata yapmadigim herhangi bir nokta kaldi mi? Tabii her yaptigi hatada da birseylerin daha farkina variyor insan.
Deneyleri, protokol dedigimiz, deneyin her asamasini yazdigimiz tarife gore yapiyoruz. Defalarca tekrar ettikten sonra artik bakmaya luzum kalmayabiliyor ama ilk baslarda iyi takip etmek gerekiyor o protokolu. Deneyin uzunluguna gore degisse de, 10 asamali bir protokol de olabiliyor, 40 asamali bir protokol de. Deneyleri bastan iyi tasarlamak lazim. Arastirdiginiz konuya hakim olmaniz lazim. O konuda cikan makaleleri takip edip, arastirmalarin ne asamada oldugundan haberdar olmaniz gerek. Dogru sorulari sormak da cok onemli.Ve deneyi iyi planlayip, cikan sonuclari yine iyi analiz edip ondan sonraki sorulari da dogru sorup bu sekilde devam etmek gerek. Yoksa, benim de simdi icinde bulundugum duruma benzer sekilde, ilerlemeden yerinde saymak durumunda kalabilirsiniz.
Konudan konuya atliyorum. Eger ki degirmenin suyu nerden geliyor derseniz, Amerika'da oturmus bir sistem var. Elbet bu meselenin ehli ve konuyu cok iyi bilen kimseler vardir ama,  duydugum kadarini aktarayim. Burada belli basli uc ana kaynak var zannederim. NIH ( buranin bir nevi saglik bakanligi ), ilac sirketleri, vakiflar. Vakiflar dedigim kisim, bizdeki vakif mantigina benzer, zengin birileri "foundation" kuruyor. Bu "foundation"lar ellerindeki parayi bir yandan isletirken, diger yandan da "grant" dedikleri, arastirma icin ayrilan parayi bilimle ugrasanlara veriyorlar. Bu "grant" meselesi sadece vakiflara has degil, NIH ve ilac sirketleri de, arastirma icin ayrilan kaynaklarini grant seklinde veriyorlar. Grant dedikleri kaynagi alabilmek icin, iyi bir proje sunmaniz gerekiyor. Yapacaginiz deneyin asamalarini, elinizde ne bilgi bulundunugu ve neyi bulmayi amacladiginizi sayfalar dolusu yaziyorsunuz. Sonra bu basvurunuzu onlarin komitesi degerlendiriyor, eger uygun bulursa kabul ediyor. Tabii bu surec oyle hemen oluveren birsey degil. Basvuru icin hazirlanmak, belki ufak deneyler yapmak gerekiyor on bilgi icin, haftalar veya aylar alabiliyor bu kisim. Sonra o basvuruyu degerlendiren komitenin inceleyip cevap vermesi de alti ayi veya bir seneyi bulabiliyormus. Yani surekli bir yandan isinize devam ederken, bir yandan da bir iki sene sonrasinin hesabini yapip projeler hazirlamaniz gerekiyor ki devamlilik olabilsin.
Ise yeni baslayan biri icin fazla konustum herhalde. Ne bileyim, bu anlattiklarim benim icin iki ay oncesine kadar hic bilinmedik seylerdi, paylasmak istedim.
Not: Bloga baktigimda pespese LA hatiralari ve Lab hatialari diye basliklar var, Lab dan kastettigim herhalde anlasilacagi uzere Laboratuar dir. LA hatiralari derken anlattigim seyler Los Angeles hatiralaridir. LA kisaltmasi burada kullanilan bir sey, Los Angeles demek yerine LA deniyor, Turkce okunusuyla "el ey". Vesselam...

Hiç yorum yok: