28 Haziran 2013 Cuma

Kafa Kagidi - 7

Vucuttaki hucreler kendi aralarinda iletisim kuruyor. Ortama gore, davranislarini da degistirebiliyorlar.
Diyelim bir kanser hucresi var. Bu hucre, henuz baska hucreler ile karsilasmadan, gelen sinyalleri okuyup ona gore davranis sergileyebiliyor. Boyutuna aldanmamak lazim, icinde resmen bir alem var hucrelerin.
Bu ise yillarini vermis biri, hucrelerde uretilen hicbir molekul, bos yere uretilmemistir, mutlaka bir gorevi vardir demisti. Saniyede yuzlerce, binlerce, belki milyonlarca molekuller uretiliyor hucrede. Insanda trilyonlarca hucre var, dusunebiliyor musunuz? Benim devreler buradan itibaren yanmaya basliyor, "dusunemedi" oluyorum :)
Yuzuklerin Efendisi serisini izleyenler bilir, orada ayri bir dunya, ayri bir dil ve cografya, ayri irklar vs vardir ( her ne kadar eski ingilizce, cografya vs benzerlikleri olsa da, yine de apayri bir dunya ) . Ve insan hayret ediyor, bu kadar bir dunyayi nasil olusturmus Tolkien diye.
Hucre de, gozle gorunmeyecek kucuk boyutta, bircok dili, bircok cografyasi, zarlar ile ayrilmis belli bolgeleri ve is bolumu...
Ufuk acici calismalari olan bir hoca var, kanser hucreleri ve vucudun diger hucreleri arasindaki iletisimi arastiriyor, belki arastirmanin ileri asamalarinda, bulduklarindan yola cikarak tedavi de bulunabilir.
Iste o hocanin yaninda calismak istiyorum, bir haftaya kadar belli olabilir, haber bekliyorum :)

26 Haziran 2013 Çarşamba

Aksan...

Ingilizceye gittikce alisiyorum, genelde anliyorum ilk seferde. Olmadi tekrar ettiriyorum, ondan sonra anliyorum. Siyahilerin aksani daha zor, onlara genelde tekrar soruyorum ne dediklerini. Dun bir siyahi bir sey sordu, dort bes kere tekrar ettirdim, adam da nasil sabirli ise tekrar tekrar sordu soracagini. Soruyu anladiktan sonra adamin peltek oldugunu farkettim. Iki bilinmeyenli denklem gibi birsey yani.

23 Haziran 2013 Pazar

Bir Ulke Nasil Batirilir

Bir ulkeyi batirmanin pratik yollari vardir. ( Bir ulkeyi nasil ederim de batiririm diye kafa yorup aklima gelen seyler degildir bunlar, yanlis anlasilmasin :)
Aslinda cok pratik ve cazip ve cok etkili tek bir yontem bile yeterlidir kanaatimce. O da sudur ki: Ahbap cavus iliskisini gelistirmektir. Insanlari degerlendirmenizde yaptigi is ve o insanin kalitesi degil de etiketlerine onem vermek yeterlidir. Yani hisim akraba deyip, bizim memleketten, filancanin selamini getirmis, bizimkilerden filan deyip, yaptigi isin kalitesine bakmadan degerlendirirsiniz. Bir mevkiye bir adami getirirken , o isin ehli olup olmadigi tek kriter olacagi yerde, bunu hic dikkate almayip diger organik veya inorganik baglari gozonune alirsiniz. O gelen kimse de, isgal ettigi yer kadar, veya daha becerikli ise daha da fazla zarar verir memlekete.
Bu bahsettigim neredeyse yuzde yuz garantili bir yontemdir. Uyku kacirip vicdan yaptiracak yonu de pek yoktur, cunku bir ahbaba yardim etmis, bir sevdiginizin yolunu yapmis isini gormussunuzdur.
Insanlar cok garipsemez bu yontemi uyguladiginizda, uzaydan gelmissiniz gibi de bakmaz size. Cunku alisilagelmistir. Belki eskiden, medeniyetimizin yuksek devirlerinde iken alisilmadik, kabul edilemez ve yadirganacak bir durum olabilir ama gunumuzde oyle bir endiseniz olmasin, artik unutulmustur. Insanlar anlayisla karsilar sizi, " ne de olsa tanidigi" derler. " Ben de olsam bizimkileri getirirdim o mevkiye" derler.
Ayrica basarili orneklerini daima gorursunuz etrafinizda. Bilimsel yayin yoksunu rektorler, ozgur dusunmeden mahkum kalip zihinli universite hocalari, sehirleri gittikce yasanamaz hale getiren belediye baskanlari, ufku iki sokak oteyi gecmeyen yonetici konumunda insanlar...
Dedigim gibi, bir ulkeyi batirmak cok kolay. Hic yorulmadan, isi ehli olmayana verin. O da yine yorulmadan " isini " gorur, batirir ulkeyi. Bu kadar basit mi diyeceksiniz, evet, bu kadar basit.

12 Haziran 2013 Çarşamba

Arastirma Isinin Riskleri

Komsu laboratuarda calisan bir arkadas var, doktorasini yapiyor. Belki bir senedir uzerinde calistigi bir proje vardi. Kalp krizi geciren hastalarin, hasar goren kalbini onarici bir tedavi uzerine calisiyordu, projesi nerdeyse bitmis, makalesini yazmis, son duzeltmeleri yapiyordu. Meger bir baska grup da ayni calismayi yapmis, uc hafta once de yayinlamislar. Arkadas bugun farketmis, onca emegi bir anda havaya ucmus oldu. Bir baskasi yayin yaptiktan sonra, onun uzerine tekrar ayni yayin yapilmiyor.
Sonradan duyduguma gore, bazen boyle oluyormus. Hatta biri, doktorasini yapiyor, tam calismalarini bitirip yayinlamak uzere iken, bir toplantida kendi calismasinin aynisinin yapildigini goruyor. Bunun uzerine mecburen konusunu degistirip iki sene daha ugrasiyor doktorasini bitirmeye.
Ne diyelim, Allah basa vermesin.