18 Kasım 2012 Pazar

Laboratuar Hatiralari - 2

Gurbette zaman nasil gecer?
Sabah kalkarsin, kahvaltini yapip yola koyulursun. Vaktin yoksa kahvaltiya, arabada giderken gofret filan yersin veya Ralphs ten aldigin roll leri kemirirsin. Roll denilen sey, bizim pogaca gibi ama tabii ki pogacalarin lezzetini vermekten epey uzak, elbet buna da sukur:)
Yolda belki biraz radyo acarsin, ne zamandir secim haberleri vardi, youtube da dolanan kucuk kiz

aslinda bize de tercuman oldu, biktirmisti secim haberleri:) Simdilerde de, Obama hangi taktikle kazandi onun tartismalari var... Kimi zaman da, radyo yerine mp3 takip bizim turkulerden, sarkilardan dinleyerek gidersin ise.
Sabah laboratuara vardigin zaman, o gun ne islerin yapilacagini onceden planlamak lazim, cunku arada atladigin olunca isler hem yarim kaliyor, hem de isten cikman aksam yedi, sekiz, dokuzu bulabiliyor. Deneylerle ugrasirsin, cogunu yeni ogrendigin icin nasil yapilacagini tekrar tekrar okuyup anlamaya calisirsin ama gene de biryerlerde hata yaparsin, bazen birkac saatlik, bazen birkac gunluk isi batirip yeniden baslamak gerekebilir.

Oglen oldugunda yemek icin, ya yaninda getirdigin yemegi yersin, ya da hastanenin kafeteryasina gidip oradan karnini doyurursun. Yaninda getirmissen yemegini, oglen 12 - 1 arasi mutfagi pek kullanamazsin, cunku cekik gozlu arkadaslarin mikrodalgada isittigi yemeklerin kokusuna dayanamazsin, o yuzden ya oncesinde ya da sonrasinda kullanman gerekir laboratuar katinda olan mutfagi. Kafeteryada her ne kadar damak tadina uygun seyler bulmakta cok zorlansan da, en azindan helal ( vejeteryan ) corba, salata filan oldugu icin bir sekilde karnini doyurursun.
Namazlarini hastanenin chapel inde kilarsin. Allahtan, laboratuarlarin oldugu yerde lavabolar tek kisilik de, rahat abdest alabiliyorsun. Chapelde, muslumanlar namazini kiliyor, hristiyanlar duasini ediyor, museviler de ibadetlerini yapiyorlar. Chapelin girisinde, bazi ozel ibadet vakitleri de yazili, o vakitlerde sadece o ibadeti yapacaklar giriyor, onun disinda herzaman acik. Bazen onlarin ayin vakitleri oluyor, o zamanlar da biz kullanmiyoruz, onlari onceden bilip vaktini ona gore ayarlaman lazim, cunku yakinda cami yok. Zaten Los Angelesta uc-dort cami var, en yakini arabayla yarim saati buluyor hastaneden.. Cuma gunleri 1 ile 2 arasi cuma namazi kiliyoruz, o vakitte muslumanlardan baska giren olmuyor. Cumalari, burada arastirma yapan musluman arkadaslar var, onlar kildiriyor, hutbeyi de kendileri hazirlayip anlatiyorlar. Arkadaslar arastirmaci oldugu icin hutbelerde, alistigim tarzdan baska meseleler de geciyor, gecen haftalarda, bu sene tip alaninda Nobel odulu alan adamin calismasi gecmisti mesela:).
Ogleden sonra da gene ayni calisma temposu devam eder. Bazen kafami masaya koyup biraz gozumu dinlendiriyordum ama simdilerde onu da yapmaz oldum:)
Bazen toplantilar olur, bizim hastaneden veya disardan konusmacilar davet edilir. Ilgilendigin alan ise ve vaktin varsa onlara da katilabilirsin.
Aksam is cikisi, ozellikle oturdugumuz tepeye cikan yola varinca bir rahatlama olur, eve varmanin rahatligini yasarsiniz. Turk arkadaslarla birlikte kaliyoruz, bir tanesi cok iyi asci, eve erken geldiginde sagolsun cok guzel yemekler yapiyor. Aksamlar bazen oturup birlikte Leyla Mecnun izliyoruz, ozlem gideriyoruz:)
Hafta ici bayagi yogun gectigi icin ve aksam herkes yorgun argin dondugunden, disari cikip bir aktivite yapamiyoruz. Haftasonlarinda bazen aksam cikip gezdigimiz oluyor. Gecen haftasonu, once Suriyelilerin kafesinde oturduk 12 ye kadar, hemen herkes arapca konussa da, demlikle cayi icip, nargile kokusunu duyunca kendini bizim cay bahcelerinde oturmus gidi hissediyorsun. Oradan cikip birer kahve alip Malibu sahiline, Pasifik kiyisina gittik. O civarda isik kirliligi pek olmadigindan ve hava da acik oldugundan, yildizlari seyrettik, ayin okyanusa vuran isiltisi, dalgalarin sesi, bir arkadasin i phone undan cikan sanat musikisi makami ile, herkes dalip gitti... Gece 2 de donduk eve.
Bu haftasonu henuz bir yere cikamadik. Persembeye kadar, bir kongreye basvuru icin bitirilmesi gereken deneyler var, onlarla ugrasiyorum. Dun ( cumartesi ) aksam dokuzda ciktim laboratuardan, bugun ( pazar ) saat aksam dokuza geliyor ama hala deneyi bitiremedim ve beynim uyuyor, isler yolunda giderse bir yarim saate cikarim herhalde eve.
Bazen, beynim uyustugunda cenem dusuyor, vesselam :)

Hiç yorum yok: