17 Ocak 2015 Cumartesi

Otopsi

İlk adli otopsiye dün girdim. Otopsi dediğim, ön otopsi idi. Artık eskisi gibi cesetler her yerde açılmıyor çok şükür, adli tıp merkezlerine gönderiliyor bunun için.
Fakültede, adli tıp stajında mümkün olduğu kadar uzak durmuştum otopsilerden. Yenibosna'daki Adli Tıp'taki otopsilerin yarısında dışarı çıkmaya çalışıyordum. Korkudan filan değil, tiksinmeden de değil. İnsan alışıyor bunlara. Zaten alışmak istemediğim için uzak duruyordum.
Dün öğleden sonra bir ceset bulunduğu, ceset muayenesi yapılacağı haberi geldi. Acele ile bilgilerimi tazelemeye çalıştım eskiden kalan. Ölü morlukları ne zaman gelişir, katılık ne zaman olur ne zaman çözülür gibi bilgilere hızlıca göz attım.
Gömleğin kollarını sıvadıktan sonra önlüğü giydim üzerime, onun da kollarını sıvadım. Fakültede, birinci sınıftan kalma önlük, tam üzerime oturuyor, yazları da kollarını sıvayıp giyerdim o önlüğü. 
Hastanenin alt katında, bir saatten fazla sürdü muayene. Savcının katibe tek tek raporu yazdırması, aklıma Bir Zamanlar Anadoluda filmini getirdi.
Cesedin kimliği belli değil, belki hiç sahibi de çıkmayacak. Vücudunu iyice gözden geçirip acaba rapora ekleyebileceğim bir özellik olur mu diye baktım, ufak bir ben vardı, onu da kayda geçirdik. Muhtemel değil ya, yine de, ola ki bir yakını araştırır bulur...

Hiç yorum yok: