7 Kasım 2017 Salı

Doktora Yazilari - 4

Iki yil geride kaldi doktora egitiminde. Geri donup baktigimda farkettigim, bu egitime baslarken beni neyin bekledigini bilmiyor oldugumdur.
Bilimadami (scientist) yetistirmek doktoranin amaci. Lise veya universite gibi kitaptan degil ama birebir icinde olarak verilen bir egitim. Once bir altyapi olusturuluyor hazirlik dersleri ile. Laboratuar seciliyor ve deneme (pilot) deneyler ile bir yandan teknikler ogrenilip yetenek kazanilirken ote yandan bilgi (knowledge) olarak da ilerlemeye bakiliyor, alanda cikmis ve cikmakta olan onemli arastirmalari takip ederek. Bazen derleme makalesi (review) yazilmasi isteniyor alana yeni giren ogrencilerden. Taranan yuzlerce makale ile az cok bir fikir sahibi olunabiliyor o alanda ne calisilmis, neler biliniyor ve hangi konular uzerinde yogun calisma var, bunlar gorulebiliyor.
Temel kazanildiktan sonra asil proje kismina geciliyor. Genelde hocanin arastirmasinin bir parcasi olan konu seciliyor. Zamanla o alanda eksik olan, ve ogrencinin kapasitesine uygun arastirma projesi (research proposal) ortaya cikmis oluyor boylece.
Deneylerin ne sonuc getirecegi belli olmadigi icin onu gorulemeyen bir yol.
Zihnin, degisime direnc gosterdigini hissediyorum, hocanin (mentor) sekillendirmeye calistigi bilimadami zihnine gecis icin direnc... Keske daha erken, universite yillarinda bu egitim verilebilseymis diyorum.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

yamıyor musunuz ?