12 Aralık 2013 Perşembe

Jazz

Hemen hic bir bilgi sahibi olmadigim mesele... Kulaktan dolma birkac sey, "Siyahilerin arabeski" gibi, guney eyaletlerindeki bir sehrin cazda cok unlu oldugu gibi, bir de siyahilerin caz konusunda maharetli olduklari gibi seyler.
Santa Monica kolejinde caz dersi alan bir arkadas, Herbie Hancock adinda bir muzisyenden ve bir roportajindan bahsetti. Istanbul'da 2013'de "International Jazz Day" adinda, caz muzisyenlerinin bir bulusmasi olmus, sonradan Herbie Hancock bir roportaj vermis bu konuda, onu okudum. Ve benim, belki de cogumuzun haberdar olmadigi Turkiye ve caz arasindaki bagi anlatmis. Roportajdan anlatiyorum:
1930-40 li yillarda Amerikan buyukelcisi olan Mehmet Munir Ertegun'un oglu, caza merakli imis. O donem irkciligin on planda, siyahilerin ikinci sinif vatandas oldugu bir donem... Irkci yaklasimin geri plana ittigi siyahilerin caz plaklarini alip dinler, hatta siyahilerin meshur caz mekani olan Howard Theater'a gidermis caz dinlemeye. Hatta buyukelcilik konutuna taninmis caz sanatcilarini davet edermis ki bunlarin arasinda, caz sanatinin en meshurlari sayilan Lester Young, Benny Carter, Harry Carney, Johnny Hodges ve Rex Stewart gibi isimler de varmis.
Daha sonradan, buyukelcimiz Namik Tan'in aktardigina gore, bu olay, bazi guneyli senatorleri rahatsiz etmis. Donemin buyukelcisi Mehmet Bey'e, "Sizin eve, on kapisindan, zencile ( person of color ) girdigi gorulmus, boyle seylere musade edip cesaret vermemelisiniz" mealinde birseyler soylemis. Buyukelcimizin cevabi, " Evime, dostlarim on kapidan girerler, ama arzu ederseniz sizi arka kapidan alabiliriz.". Hancock burada ekliyor, " Dusunebiliyor musunuz, o zamanda, boyle bir insan haklari ve milletler arasi hosgoruye sahip olan bir devlet!" mealinde konusuyor.
Buyukelcimiz 1944'te vefat ettikten sonra oglu Ahmet Ertegun Amerika'da kalip Atlantic Records plak sirketini kurmus. Ray Charles, Aretha Franklin gibi unlu isimlerin de oldugu bircok siyahiye, muzik piyasasina girmesinde yardimi dokunmus. Ahmet Ertegun'un abisi Nesuhi Bey de, ayni sirkette yer almis ve cazin efsane kayitlari arasina giren Modern Jazz Quartet, John Coltrane, Charles Mingus ve Ornette Coleman'in kayitlarini yapmis.
Istanbul International Jazz Day'in katilimcilarindan Tom Carter, "Cazi, dunyadaki insanlari biraraya getiren kopru olarak goruyoruz. Turkiye, demokrasiyi gerceklestirebilmis, disariya acik Musluman bir millet. Bu, aslinda cazin da temsil ettigi seyler, baris, hosgoru ve demokrasi." mealinde konusmus.
Ilginc ve guzel bir haber olarak gorundu, paylasayim dedim.
Son olarak eklemek istedigim de, Amerika'da simdi "Black" yani zenci-siyahi kelimesini pek kullanmiyorlar, "African-American" diyorlar onun yerine, anlasilacagi gibi Afrikali-Amerikali. Demek ki, insanlar bazi kelimeleri kirletebiliyorlar, belki o kadar cirkin oluyor ki, artik hakaret filan icin kullanilamasa bile, kelime kirlendigi icin yerine yenisini bulmak ihtiyaci hissediyorlar herhalde.
Zamanin hafizasi var, kelimeleri kirletmemek lazim. Bir de, elli yuz sene sonra da olsa, hayirla yad edilmek ya da Allah rahmet eylesin denmek var. O yuzden hakkaniyet, hosgoru, insana deger vermeden sasmamak lazim vesselam...

Hiç yorum yok: