Yeni yil...
Birkac gun once, yabanci bir haber sitesinde, Beyazit Meydanindaki bir
protestonun haberi vardi. AGD'li arkadaslar, noel kutlamalarini protesto
etmis. Isin ilginc yani, o haberin altina da baska bir arkadasimiz, tek
cumlelik Ingilizce bir ozur mesaji kondurmus, altina da Turkce devam
ederek diyor ki, 'benim ingilizcem bu kadar, birileri aciklasin,
Turkiye'deki herkes bu yobazlar gibi degil'. Bayagi guldum
Yani, arkadas, adamlar kulturune sahip cikmaya calisinca yobaz mi olmus
oluyor? Yarin birgun, herkes burger yiyip, ayni Hollywood filmlerinden
konusup ayni yabanci popculara hayran olunca cok mu ileri gitmis
olacaksin? Ileri gitme kismini bir kenara birak, tum dunyanin
gelenekleri gorenekleri ayni olursa, ayni kultur hakim olursa cok mu
guzel olacak? Bana cok bogucu geliyor acikcasi. O yuzden, yasayan
kulture, gelenege sahip cikmak, yobazlik degil tersine gipta edilecek
bir davranistir bence.
Noel'i kutlayip kutlamamaya gelince.
Dini konuda bir gorus bildirecek konumda degilim, ama musluman olarak,
baska inanclari taklit etmeme konusunda peygamberimizin (sav)
hassasiyeti vardir. Muharrem ayinin onundaki orucu, ayni gun oruc tutan
yahudilere benzememek icin bir gun oncesinde veya sonrasina uzatmak gibi
hassasiyetleri vardir.
Ondan pay cikararak, sahsen baska bir dinin bayramini kutlamam, benim guzel guzel iki tane bayramim, ramazanim var zaten.
Noel'de hindi kesip cam agaci dikmek meselesine gelince.
Hindi yemek, Amerika'da Thanksgiving denilip Turkce'mize Sukran gunu
adiyla cevrilen, Kasim ayinin sonunda kulturel bir kutlamadir, dini bir
kaynagi bildigim kadari ile yoktur.
Cam agaci, Christmas denilen
dini bayramda dikilir. Bildigim kadari ile, Hz Isa'nin (as) dunyaya geri
donusunun bir cam agaci yakinina olacagi rivayetinden kaynaklanir. Onun
tarihi de, 25 Aralik idi, yani gectigimiz hafta.
Biraz karisik oldu simdi... Onu da kutlayanlar dusunsun
Yilbasi kutlamasini bir kenara birakirsak, yilbasi aslinda insanlarin planlarini gozden gecirmeleri icin iyi bir firsat.
Gecen haftalarda, isyerinden senelik degerlendirme formunu doldurdum.
Gecen sene doldururken, somut hedefler yazmistim, unutup gitmisim
onlari. Ne kadarini basarip basarmadigimi gordum gozden gecirirken...
Belki de hedeflerimizi yenileyip aldigimiz yolu gormek icin iyi
zamanlardir bu yilbaslari.
Gecen sene, bir urolog ile konusuyordum.
Onbes-yirmi senelik doktor. Prostat kanseri uzerine uzman, robotik
cerrahi ciktigindan beri onu kullaniyor, bir yandan da laboratuari var
arastirma yapilan, alaninda da bayagi iyi bir yerde yani. Konu nerden
geldi hatirlamiyorum ama, "onumuzdeki yirmi yili planlamam lazim" diye
konustu. Sasirdim, adam zaten yasini almis, belki kirkini gecmis, ve
zaten mesleginde cok iyi bir yerde. Ona ragmen, yirmi yili planlamaktan
bahsediyor. Hedeflere ulasmak icin, gercekten iyi seyler basarmak icin
boyle bir vizyon ve ufuk olmasi lazim insanda. Bir senelik, bes senelik,
on senelik, yirmi senelik uygulanabilir hayalleri olmali ki insanin,
ona gore yolunu cizebilsin.
Biz muslumanlarda maalesef pek olmayan birsey bu.
"Dunya hirsi olmasin, dunya icin o kadar cok cabalamaya gerek yok" diye
dusunuyoruz ama, bu durum oyle birsey degil. Ufkunu acik tutmak bunun
adi...
Ne diyorduk, insanin planlarini ve hedeflerini gozden gecirmesi icin guzel zamanlar...
Neyse, lafi uzattikca uzattim.
Hayirli seneler ve bereketli omurler dilerim
Vesselam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder