11 Ocak 2014 Cumartesi

Zaman

Cuma gunu, hastanenin chapel'inde kiliyoruz namazlari. Her cuma degisikli olarak biri imamlik yapiyor, hutbeyi okuyor. Zaten hepi topu on kisi kadariz. Ama hutbeler cok guzel oluyor. Imamlik yapacak olan arkadas, uygun gordugu bir konuyu secip onun uzerine hazirliyor konusmasini. Imamlik yapan arkadaslar da ya doktor, ya bilimle ugrasan kimseler oldugu icin ilginc konulara da deginiliyor.
Bu haftaki hutbenin konusu zaman idi. Hutbeyi veren arkadas, zaman insan arasindaki iliskinin tarifini yaparken, insanin embriyolojik gelisiminden ornek verdi. Bu gelisim evresinde her organin olusmasinin, her sistemin gelismesinin belli bir zamani ve sirasi var. Muhtesem bir duzen icinde. Eger bir tanesi vaktinde olmaz ise, o zaman duzenin islemesi bozuluyor. Yani belirli bir gelisim, belirli bir zaman dilimi icerisinde tayin edilmis.
Hayatimiz da bu sekilde diye devam etti arkadas. Zamanin, yaradan tarafindan mukemmel bir sekile dilimlere ayrildigindan, mevsimler, gece ve gunduzden bahsetti. Sabah namazi, sadece belli bir zaman diliminde ifa edilecek bir vazifedir dedi. Cok daha guzel bir sekilde hutbesine devam etti, benim de icimde bir cok duygu ve dusunce uyandirdi.  
Akis her daim devam ediyor. O akis icerisinde biraktigimiz iz, o ana mahsus olacak. Bugunun sayfasi aksam olunca kapanacak bir daha acilmamak uzere, o yuzden bugun nasil doldurdugumuz onemli bu sayfayi.Yapilmasi gerekenleri bir noktaya toplayamayiz. Yapilmasi gerekli olani yapmak gibi, zamanina yerlestirmek de onemli. Sadece ibadet vs icin degil, hayatimizi duzenlemek icin...
Vesselam...

Hiç yorum yok: