10 Eylül 2015 Perşembe

Şehid annesidir, bir "öf" bile demeyiniz

Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde dahiliye asistanı Dr Ayşenur Hoş'un, hasta dosyasına düştüğü not. Anladığım kadarı ile, hocası bu notu görüp sebebini soruyor. Cevaben yazılan:

"“İşin aslı böyle yaz diyince yazamam ben. Ne diyebilirim ki…
Trabzonluyum ben, çocukluk çağlarımdan 28 yaşıma kadar şehit cenazeleriyle büyüdük biz…
Bir şekilde okuduk elhamdülillah da insanlara çare olmaya çalışıyoruz…
Lakin gideremediğimiz acılar olunca orda iş devreden çıkıyor ve insan olduğunu hatırlıyorsun…
Bir söz vardır “Beraber ağlamaktaki tatlılık kadar hiç bir şey kalpleri birbirine bu kadar iyi bağlayamaz.” diye…
Ailemde şehit olan yok ama bu onlarla birlikte ağlamayacağım ya da onları anlamayacağım anlamına gelmiyor.

Bu teyzem primer olarak kendi takip ettiğim hastam değildi. Genel vizit esnasında moral bozukluğunu görüp psikiyatri konsultasyonu isteyelim dediğimde teyzem “Ben şehit annesiyim.” dedi.
İşte o saatten sonra primer takibime girdi. Sandalyeyi yanına çekip gözlerindeki yaşlar ile onu dinlemeye başladım. 2008 yılında Hakkari Çukurca’da operasyon sırasında mayın ile paramparça olmuş bir bedenin annesi o.
Başlarında erkek yok. Şehidimiz yetimmiş bir de! Güzel teyzemin malesef ki son şehit haberleri ile kan şeker regulasyonu bozulmuş. Allah bizi böyle nasib etmiş birbirimize.

Adresini telefonunu aldım. Şehidimizin mezarının yerini öğrendim. Kendi telefonumu güzelce kaydettim. Söylemek istemediğim diğer elimden gelen ne varsa yaptım, sessizce…
“Oğluna da geleceğim sana da geleceğim” dedim. Sarıldık helalleştik dualaştık…
Ne diyeyim hocam… Beden paramparçadır evet ama kendisinden bahsedildiğini duyan ruh diri ve şu an bizimle bu muhabbette 3. Asil kişidir emin olunuz.

Sizin de duyarlılığınız için size de şafaat edeceğinden de ben eminim. Allah razı olsun selamınız için… Rabbim bu imtihandan vatanımızın en güzel şekilde çıkıp güzel günlere eriştiği zamanları bir an önce göstersin diyelim… Amin… Beddua değil “bol dua” ile selamun aleyküm.”

Hiç yorum yok: