13 Nisan 2012 Cuma

112'den - 3

Evvelki gün, en yoğun nöbetlerimden birini yaşadık. Gece tam biraz uzanacakken vakalar üstüste çıkmaya devam etti. Köyün birinde gebe kadının doğumu yaklaşmış, merkeze 10-15 km filan uzaklıkta. Gece bire doğru yola çıktık. Yol önce düzgün ama sonra bozuluyor. O civarlar pek tekin değilmiş şoförün söylediğine göre, o yüzden tepe lambalarını ve arka ışıkları kapatıp gittik dikkat çekmeyelim diye.
Gece, yolda, karanlığın içinde ilerlerken kendi kendime düşünüyordum ne işim var burada diye. Memleketten uzakta, İstanbuldan uzakta, hayalini kurduğum işten uzakta... Tam böyle düşünürken çiçek açmış ağaçlar gördüm yol kenarında. Bazen iki taraflı sıralanıp muhteşem bir görüntü sunuyorlardı. Gece, farların aydınlattığı, gelin gibi süslenmiş ağaçlar insana engin bir huzur ve sevinç tattırıyorlardı. İçimden dedim, bak demin düşünüyordun niye buradayım diye, aldın mı şimdi cevabını? Allah bu ağaçları bir güzel süsleyip bezemiş. Sanatını göresin diye de o gebe kadının sancılarını bu akşam vermiş, senin yolunu buraya düşürmüş. Öyle anladım yani...

Hiç yorum yok: