Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Bağdat Caddesi Polikliniği’nden Klinik Psikolog Özden Bademci, günümüz hayat şartlarında çocukların çocukluklarını yaşayamadıklarını belirterek “Sürekli yetişkinlerin gözetimi altında özgür yaşam alanlarından yoksun büyüyorlar.” diyor.
Şehir yaşamının ve hayat şartlarının
getirdiği sorumluluklar çocukların da çocukluklarını yaşayamama sonucunu
doğuruyor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Bağdat Caddesi
Polikliniği’nden Klinik Psikolog Özden Bademci, çocukların
çocukluklarını yaşayamadıklarını vurgulayarak şunları söylüyor:
“Çocukluğun alanı giderek daralıyor.
Çocuklar zamanlarını çok erken yaştan itibaren kurum bakımı altında ve
sürekli bir yetişkinin gözetiminde geçiriyorlar.
Bir taraftan günümüz çocuklarının
konuşma ve davranışları yetişkinlerinkini andırırken ve bu toplum
tarafından övgüye değer bulunurken çocukların çocukluklarını
yaşayamadıkları gerçeği göz ardı ediliyor. Özellikle şehirlerde yaşayan
çocuklar neredeyse zamanlarının büyük bölümünü yapılandırlmış ortamlarda
geçiriyorlar. Oysa çocukluk sürecinde boş zaman etkinlikleri çok
önemlidir. Çocuğun kendisinin kurguladığı, yönettiği oyunları oynaması
gereklidir. Sözgelimi sokak oyunlarının çocuğun gelişimine katkısı
büyüktür. Fakat şehir yaşamı bu fırsatı neredeyse tamamen ortadan
kaldırır.”
Son 25 yılda ergenlerde dikkat
esikliği, davranış bozuklukları, duygu durum bozukluklarında ciddi bir
artış olduğuna dikkat çeken Dandul, “Bunun nedeni çocukların
zamanlarının büyük bölümünü yetişkin süpervizyonu altında
geçirmeleridir. Üstelik o yetişkin de anne baba değil, öğretmenler
oluyor.” diyor.
Psikolog Bademci, “UNICEF’in yaptığı
bir araştırmaya göre Hollanda, İskandinav ülkelerinde çocukların daha
mutlu olduğu saptanmış. Çünkü bu ülkeler çocuk dostu kentler yaratmak
üzere harekete geçtiler. Örneğin, çocukların okula kendilerinin
yürüyerek gidebilmeleri için bir takım düzenlemeler geliştirdiler.” diye
konuşuyor.
Çocukların özgür alanları olmalı
Bu konunun devlet politikası olarak görüldüğünde çözülebileceğini belirten Psikolog Özden Bademci yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor:
Bu konunun devlet politikası olarak görüldüğünde çözülebileceğini belirten Psikolog Özden Bademci yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor:
“Öncelikle eğitim sisteminin gözden
geçirilmesi gerek. Mesela çocukların uzun zaman geçirdikleri kurumların
geniş oyun alanlarının olması lazım. Yeni yapılan bir araştırmaya göre
çocuğun açık alanda vakit geçirmesi, davranış problemlerini azaltıyor.
Çocukların özgürce vakit geçirip, koşturup oynayabilecekleri, doğayla iç
içe olabilecekleri, enerjilerini boşaltabilecekleri ortamların
arttırılması gerek.
Anne babalar, “Sen çok şanslı bir
çocuksun, bak benim çocukluğumda bu yoktu. Bak senin bunların var” gibi
söylemler içerisindeler. Oysa günümüzde çocuklar büyük bir baskı
altındalar. Çok erken yaştan itibaren sözgelimi “sınav” gerçeği ile
karşılaşıyorlar. Geçmişte çocukların daha özgür yaşam alanları vardı.
Şimdi ise çocukların her alanda başarılı olmaları bekleniyor. Bale
yapmalı, spor yapmalı, kitap okumalı, İngilizce bilmeli gibi… Oysa bir
anaokulu çocuğunun bolca dışarıda koşup oynamaya ihtiyacı vardır.
Oyun sadece çocuğu eğlendiren bir
etkinlik değil çocuğun kendini geliştiridği, ifade ettiği önemli bir
deneyimdir. O yüzden anne babalar anaokulu seçerken çok pahalı
programlara, çok pahalı etkinliklere bakmak yerine, çocuğun gelişime ne
kadar uygun bir anaokulu diye bakmaları gerekir.”
Not: Alıntıdır, 2009 un ilk aylarında yazıldığını tahmin ettiğim bu yazının kaynağını araştırmama rağmen bulamadım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder